Kırk kere söyledim, kırk kere söylenildiği halde 41. defa lafı tekrarlatanlara yönelik bir kitaptır. Prof. Dr. ziya Selçuk, ince görüşlü ve etkili yazarlardan bir tanesidir. Eserlerinde daha akademik içerikler ortaya çıkarma çabası içerisindedir. Ancak bu eserinde daha çok düşündürmeyi amaçlamaktadır. Kırk kere söyledim kitabının özeti, kırk kere söylenildiği halde en az kırk kere daha lafı söyletebilecek kişilere farklı sözler söyleyebilmeyi amaçlamaktadır. O nedenle, bu eser, kendi alanında tek diyebiliriz. Yani ne söyleseniz bazen olmaz. Bazen çocuklar başının dikine gitmeye çalışabilir. Öyleyse 41. sözü söylemek gerekebilir. Bu durumda farklı sözler sarfetmek gerekebilir.
Kırk kere söyledim kitabı, kısa sürede en çok satanlar listesine girmeyi başardı. Kitabı yine ilk alanlardan ve dolayısıyla okuyanlardan olmak için çabaladık ve kırk kere denedik 🙂 Sonunda kitabı aldık ve elimize geçti. Elbette bizler de kırk kere lafı söyletenlerden olabiliriz. Her şeyi şıp diye anlayanlardan olmayabiliriz. Burada ise kitapta bulduklarımızı yazacağız.
Kırk Kere Söyledim Kitabı Ne Anlatıyor?
Kitap, bir çocuğun anlayış biçimini sorguluyor ve kırk defa söylenildiği halde mesaj ulaşmıyorsa 41. yolun denenmesi gerektiğini vurguluyor. Çünkü, hiçbir çocuk kaybedilmeye değmez. Çocuklar kazanılmak için vardır. Kaybedilen çocuklar topluma yara verebilir. Oysa çocuğu kazanmanın bir yolu elbette vardır. Bir yol daima bulunabilir. O yol aslında aranmalıdır. Bıkmadan usanmadan çocuğa seslenebilmenin bir yolu bulunabilmelidir, en azından bunun için çaba gösterilmelidir.
Kırk Kere Söyledim Neyi Amaçlıyor?
Kırk birinci seslenişi bulabilmeyi amaçlıyor. Eğer bulunamıyorsa bile küsüp durmak yerine çocuk için bir şeyler yapmayı amaçlıyor. Çocuğun bir şekilde kazanılabilmesini sağlamayı amaçlıyor. Kitap, özünde çok anlamlı noktalara değiniyor. İnsan kazanmanın erdemini sorgulatıyor. Bir çocuğun bir lafı anlamamasının dünyanın sonu olmadığını söylemek istiyor. Bir çocuğa iletilen sözler anlaşılmadı diye o çocuktan vazgeçilmemesini öğütlüyor. Çocuğun zihnine giden yolu açmayı amaçlıyor. Çocuğun ruhunu anlamayı öğütlüyor. Çocuğu düşünmeyi anlatıyor. Sözlerin söylenildiği gibi değil, anlaşıldığı gibi olduğunu öğretmeye çalışıyor.
Ben Ne Söyledim, Çocuğum Ne Anladı?
Bir söz söylediniz diyelim. Peki, bu söz karşı tarafa ne olarak görünüyor? Bunun farkında mısınız? Yoksa ben sözümü ortaya koyarım ve isteyen istediği gibi anlar mı diyorsunuz? Eğer ikinci seçeneği seçiyorsanız sizlere kitabı kesinlikle tavsiye ederiz. Bu kitap sizin davranışlarınızı değiştirebilir.
Sözler çoğu zaman söylenildiği gibi karşı tarafa gitmez, sözler anlaşıldığı gibidir. O nedenle, çocuğun veya karşı tarafta bulunan bireylerin nasıl algıladığını bulmak da çok ama çok önemlidir.
Kırk kere söyledim kitabının bizlere aktarmak istedikleri de tam olarak budur. Bu başlık altında kırk kere söyledim kitabının özetini buluyorsunuz ve bulmaya devam edeceksiniz. Duruma göre ek bilgiler daima bu başlık altında olacak. ziya selçuk’a da bu kitap için şimdiden teşekkür ediyoruz.
