HALKÇILIK İLKESİ
Halk Nedir?
Bir milleti oluşturan, çeşitli mesleklerin ve toplumsal grupların içinde bulunan insanların tamamına halk denir. Mustafa Kemal Atatürk’e göre, iktidarın kaynağı doğrudan halkın kendisidir. Halk, bir ülkedeki vatandaşların bütünüdür. Atatürk’e göre halk; sınıf ayrıcalıklarının olmadığı bir toplumdur.
Halkçılık Nedir ?, Halkçılık Nedir kısaca, Halkçılık tanımı – halkçılık ilkesi tanımı, Halkçılık ilkesi Nedir kısaca
Halkçılık, halkın menfaatlerini kişi, sınıf ve zümre çıkarlarının üstünde tutmak, halkı devlet ve toplum yönetiminde egemen kılmaktır. Halkçılık, milletin çıkarına ve yararına bir siyaset izlenmesi, halkın kendi kendini yönetmeye alıştırılmasıdır.
Atatürk’ün Halkçılık ilkesine göre belli bir grup, kişi ya da sınıf üstünlüğü yoktur. İnsanlar zengin-fakir, kadın-erkek, patron-işçi, şehirli-köylü gibi sınıflara ayrılmadan tamamen eşit olarak kabul edilir.
Halkçılık ilkesi gereği devlet ile vatandaşın hak ve görevleri karşılıklı olarak düzenlenmiştir. Hiçbir vatandaşa ayrıcalık tanımayan halkçılık, millet egemenliğine dayanmaktadır. Toplumu oluşturan bütün vatandaşlar ülkesine ve devletine karşı hak ve sorumluluklar açısından eşittir.
Halkçılık ilkesinde “Devlet, millet içindir.” anlayışı hakimdir. Herkes devlet imkânlarından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir, hiç kimseye farklı muamele edilmez.
Atatürk “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkına Türk ulusu denir.” demiştir. Buna göre halkçılık ilkesi, milliyetçilik ve cumhuriyetçilik ilkeleri sonucu ortaya çıkmıştır ve bunlar birbirini tamamlayan ilkelerdir.
Atatürk’ün Halkçılık ilkesinin özellikleri :
- Halk, devlet yönetiminde söz sahibidir.
- Herkes seçme ve seçilme hakkına sahiptir.
- Ülkede hiçbir kişiye, aileye ve toplumsal sınıfa ayrıcalık tanınamaz.
- Ülkede herkes, devlet hizmetlerinden eşit yararlanma hakkına sahiptir.
- Halkçılık ilkesine göre, herkes kanunlar önünde eşittir.
Halkçılık İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar
- Cumhuriyetin ilanıyla egemenliğin doğrudan halka verilmesi
- Hukuk birliğinin gerçekleştirilmesiyle kanunlar karşısında eşitliğin sağlanması
- Azınlıkların Türk vatandaşı kabul edilerek ayrıcalıklarının sona erdirilmesi ve toplumda eşitliğin sağlanması
- Soyadı Kanunu’nun yanı sıra çıkarılan bir kanunla “ağa, hacı, hoca, hafız, molla, bey” gibi ayrıcalık belirten unvanların kaldırılması
- Medeni Kanun’un kabul edilmesiyle sosyal ve ekonomik alanlarda kadın – erkek eşitliğinin sağlanması
- Sosyal devlet niteliğinin benimsenmesi gibi inkılaplar ve çalışmalar yapılmıştır.