A Harfi ile Başlayan Deyimler ve Anlamları
Bu yazımızda A ile Başlayan Deyimler ve Anlamları, A Harfi ile Başlayan Deyimler, a harfi ile başlayan deyimler kısa, A Harfi ile Başlayan Deyimler ve Anlamları, a harfi ile başlayan deyimler ve anlamları kısa, ayla başlayan deyimler ve anlamları, A ile Başlayan Deyimler ve kısa Anlamları, A Harfi ile Başlayan Deyimler ve Anlamları kısa bulunur.
Aba altından sopa göstermek deyiminin anlamı (Aba altından değnek göstermek): İyi huylu, sakin, tehlikesiz gözükmekle birlikte karşısındaki kişiyi gizliden gizliye korkutmak. İma yoluyla gözdağı vermek.
Abayı yakmak deyiminin anlamı: Gönlü meyletmek, aşık olmak, tutulmak.
Abesle iştigal etmek deyiminin anlamı: Boşu boşuna, anlamsız uğraşmak. Uygun olmayan işle uğraşmak.
Abuk subuk konuşmak deyiminin anlamı: Tutarsız, anlamsız, düşünmeden, birbiriyle ilgisi olmayan sözlerle söyleyerek konuşmak.
Abur cubur deyiminin anlamı: Hazır yiyecekler, yararlı olmadığı düşünülen yemek yerini tutmayan yiyeceklerdir.
Abbas yolcu deyiminin anlamı: 1.Kararlı, 2. Ölümü beklenmekte olan.
Aceleye getirmek deyiminin anlamı: İşi gerektiği sürede yapmayıp, kısa zamanda, özenmeden yapmak. Zaman kısıtlılığından yararlanarak birini aldatmak.
Acemi çaylak deyiminin anlamı: Tecrübesiz, beceriksiz, toy.
Acı çekmek deyiminin anlamı: Ağrı, sızı duymak, canı acımak. Üzülmek, hüzünlenmek.
Acısı içine işlemek deyiminin anlamı; (Acısı yüreğine çökmek): Çektiği acının verdiği üzüntünün benliğinde derin izler bırakması.
Acısını çekmek deyiminin anlamı: Yanlış yapılan bir işten dolayı duyulan sıkıntı ve üzüntüyü yaşamak.
Acısını çıkarmak deyiminin anlamı: Uğradığı maddi ve manevi zararı bir şekilde gidermek. Ya da öç almak.
Acı soğuk deyiminin anlamı: Keskin soğuk, çok soğuk.
Acı söz deyiminin anlamı: İnsanı inciten, onuruna dokunan ağır söz.
Aç acına deyiminin anlamı: Bir şey yemeden, aç bir şekilde.
Açığa çıkarılmak deyiminin anlamı (Açığa alınmak): İşinden çıkarılmak, görevine son verilmek, işten atılmak.
Açığa vurmak deyiminin anlamı: Gizli, saklı olan bir şeyi herkese duyurmak, ilan etmek.
Açığı çıkmak deyiminin anlamı: Korumakla görevli bulunduğu para, eşya veya herhangi bir şeyin bir sayım ya da kontrol sonucunda eksik olduğunun anlaşılması.
Açığını bulmak deyiminin anlamı: Herhangi bir eşya veya işteki eksiği, hileyi veya zararı tespit etmek.
Açık alınla (alnı açık)deyiminin anlamı: Şeref, övünç ve dürüstlükle. Utanmayı gerektiren bir durum olmadan.
Açık fikirli deyiminin anlamı: Düşündüğünü olduğu gibi söyleyebilen kimse. Açık sözlü.
Açık kapı bırakmak deyiminin anlamı: Kestirip atmamak. Gerektiğinde yeniden dönebilme imkanı bırakmak.
Açık konuşmak deyiminin anlamı: Gerçeği olduğu gibi söylemek.
Açıkta kalmak (Açıkta olmak): Bir işte çalışmamak. Yersiz yurtsuz kalmak. Herkesin faydalandığı bir şeyden mahrum olmak.
Açık vermek deyiminin anlamı: Geliri, giderini karşılamamak. Saklanılan şeyin açığa çıkmasıi duyulması.
Açlıktan nefesi kokmak deyiminin anlamı: Yoksulluk çekmek. Uzun zamandır aç olduğu anlaşılmak.
Açmaza düşmek deyiminin anlamı: İçinden çıkılması zor bir durumda kalmak.
Adamdan saymak deyiminin anlamı: Değerli olmadığı halde bir kimseye değer vermek, saygı göstermek.
Adam etmek deyiminin anlamı: Yetiştirip belli bir seviyeye getirmek. Kullanılamaz halde iken tamir etmek.
Adam evladı (insan evladı) deyiminin anlamı: İyi bir ailenin çocuğu. İyi yetiştirilmiş.
Adam içine çıkmak (İnsan içine çıkmak) deyiminin anlamı: Topluma girmek. İnsanlarla iletişim kurmak.
Adam olmak deyiminin anlamı: Yetişip büyümek. İş güç sahibi olmak.
Adam sarrafı(insan sarrafı) deyiminin anlamı: Hayat tecrübesi sayesinde insanların iyisini kötüsünü ayırt eden kimse.
Ağır aksak deyiminin anlamı: Çok yavaş veya düzgün olmayan.
Ağır basmak deyiminin anlamı: Ağırlığı fazla gelmek. Bir işte etkili olmak, istediğini yaptırmak.
Ağırdan almak deyiminin anlamı: Bir işi yaparken acele etmemek, yavaş davranmak, ya da isteksiz yapmak.
Ağzı kulaklarına varmak deyiminin anlamı: Çok sevinmek, sevindiğini belli etmek.
Ağzı laf yapmak deyiminin anlamı: Güzel, inandırıcı, ikna edici konuşmak.
Ağzına bakmak (ağzının içine bakmak) deyiminin anlamı: Merakla ne diyeceğini beklemek. Onun sözüne göre hareket etmek için beklemek.
Ağzına bir parmak bal çalmak deyiminin anlamı: Amacına ulaşmak için birini güzel sözlerle kandırarak oyalamak; umut vererek oyalamak.
Ağzında bakla ıslanmamak deyiminin anlamı: Sır saklamayı becerememek.
Ağzından bal akmak deyiminin anlamı: Çok tatlı, güzel, hoşa gidecek şekilde konuşmak.
Ağzından çıkanı kulağı işitmemek deyiminin anlamı: Sözlerini düşünmeden, öfkeyle, nereye varacağını hesaplamadan konuşmak.
Ağzından düşürmemek deyiminin anlamı: Sürekli aynı konudan söz etmek.
Ağzından laf almak deyiminin anlamı: Bir kimseyi bir şekilde konuşturup ondan gizli şeyleri öğrenmek.
Ağzını açıp gözünü yummak deyiminin anlamı: Kızgınlık ile sinirlenip, sonunu düşünmeden ağzına geleni söylemek.
Ağzını aramak deyiminin anlamı: Karşısındakini sinsice konuşturarak ağzından söz almak, öğrenmek istediği bilgiyi almak.
Ağzını bıçak açmamak deyiminin anlamı: Kırgınlık, üzüntü ya da herhangi bir sebepten dolayı konuşacak durumda olmamak.
Ağzının kokusunu çekmek deyiminin anlamı: Bir kimsenin dayanılmaz, çekilmez, kaprisli tutum ve davranışlarına katlanmak.
Ağzının payını vermek deyiminin anlamı: Bir kişinin sert ya da kötü söz ve davranışlarına karşılık vererek onu yaptıklarına pişman etmek.
Ağzının suyu akmak deyiminin anlamı: Çok beğenip istemek, imrenmek.
Ağzının tadı kaçmak deyiminin anlamı: Rahatı kaçmak, huzurunu kaybetmek, kurulu düzeni bozulmak.
Ağzının tadını bilmek deyiminin anlamı: Bir şeyin güzelini, iyisini bilmek, anlamak. Güzel yemeklerden anlamak.
Ağzı sulanmak deyiminin anlamı: İmrenmek, çok istemek.
Ağzı süt kokmak deyiminin anlamı: Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
Ahı yerde kalmamak deyiminin anlamı: Çektiği zulmün acısının bir şekilde zalimlerden çıkması. Yaptığı bedduaların etkisini göstermesi.
Akıl karı olmamak deyiminin anlamı: Aklı başında olan, zeki bir insanın yapacağı iş olmamak.
Akıl sır ermemek deyiminin anlamı: Bir işin niteliğini, asıl sebebini anlayamamak.
Akıntıya kürek çekmek deyiminin anlamı: Olmayacak, gerçekleşmesi mümkün olmayan bir iş uğrunda boş yere uğraşmak.
Akla karayı seçmek deyiminin anlamı: Bir işi başarmak için çok yorulmak, sonuca ulaşana kadar çok zahmet çekmek.
Aklı başına gelmek deyiminin anlamı: Zarar gördüğü işlerden uslanıp uzaklaşmak. Bayıldıktan sonra ayılmak, kendine gelmek.
Aklına gelen başına gelmek: Olmasından korktuğu şeyin kendi başına gelmesi.
Aklından zoru olmak deyiminin anlamı: Tutarsız, ölçüsüz, davranışlarda bulunmak.
Aklını peynir ekmekle yemek deyiminin anlamı: Akılsızca, tutarsız, şaşkınca davranmak.
Ali Cengiz oyunu deyiminin anlamı: Kurnazca, sinsice iş yapmak.
Ali kıran baş kesen deyiminin anlamı: Zorba, kaba kuvvetle iş yapan.
Alnını karışlamak deyiminin anlamı: Meydan okumak, tehdit etmek.
Altından Çapanoğlu çıkmak deyiminin anlamı: Yapılan bir işte sıkıntı oluşturacak bir durumla ya da beklenmeyen bir tehlike ile karşılaşmak.
Altını çizmek deyiminin anlamı: Bir sözün önemini belirtmek, üzerine dikkati çekmek.
Alttan almak deyiminin anlamı: Sert bir konuşma karşısında yumuşak, ılımlı, onun istediği gibi davranmak ve konuşmak.
Aman dilemek deyiminin anlamı: Direnmekten vazgeçip, boyun eğerek canının bağışlanmasını istemek. Merhamet dilemek.
Araları açılmak (Araları bozulmak) deyiminin anlamı:Dostluklarının bozulması, arkadaşlık bağları kopması, dargın olmak.
Aralarından su sızmamak deyiminin anlamı: Yakın dostluk veya arkadaşlık kurmak.
Arka çıkmak deyiminin anlamı: Birilerini korumak, savunmak, kollamak.
Aslan payı deyiminin anlamı: Bir bölüşmede en büyük pay. Hak edilenden daha çok alınan pay.
Askıya almak deyiminin anlamı: Geciktirmek, ertelemek, bir işi savsaklamak.
Astarı yüzünden pahalı olmak deyiminin anlamı: Bir eşyanın ayrıntısına verilen paranın aslına ödenen paradan daha fazla olması. Değerinden daha pahalıya mal olması.
Astığı astık, kestiği kestik deyiminin anlamı: Zorbaca davranan. Hesap vermeyen, istediği gibi davranan, sert kimse.
Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık deyiminin anlamı: İki durumdan birini seçememe durumunda kullanılır. Sakıncalı iki karşıt davranıştan birine karar verememe durumu.
Aşağı yukarı deyiminin anlamı: Yaklaşık olarak, hemen hemen.
Aşık atmak deyiminin anlamı: Birisiyle yarışmak. Kendinden üstün bir rakiple yarışmak.
Attan inip eşeğe binmek deyiminin anlamı: Bulunduğu mevkiden daha aşağı bir yere inmek. Alt kademeye düşmek.
Avucunun içine almak deyiminin anlamı: Birine her istediğini yaptırmak, onu baskısı altına almak.
Ayağa düşmek deyiminin anlamı: Bir şeyin değerinin azalması. Bir işe ilgisiz ve bilgisi olmayan kişilerin karışması.
Ayağı dolaşmak deyiminin anlamı: Yürürken ayakları birbirine takılmak, sendelemek. www.arabuloku.comBir işi yaparken işleri karıştırmak.
Ayağına dolaşmak (Ayağına dolanmak) deyiminin anlamı: Birinin yaptığı işe engel olmak. Başkasına kurduğu tuzağın kendi başına gelmesi.
Ayağına gitmek deyiminin anlamı: Alçak gönüllülük edip birinin yanına varmak. Büyüklük taslamamak.
Ayağına kara sular inmek(ayaklarına kara su inmek): Ayakta çok beklemekten veya uzun süre yürümekten çok yorulmak.
Ayağını denk almak deyiminin anlamı: Kendisine karşı yapacakları muhtemel kötülüklere karşı tedbirli davranmak.
Ayağını kaydırmak deyiminin anlamı : Bir hile ile birini bulunduğu işten, mevkiden uzaklaştırmak.
Ayağının tozuyla deyiminin anlamı: Henüz yeni gelmişken, yoldan gelir gelmez.
Ayağını yorganına göre uzatmak deyiminin anlamı: Gelirini giderine uydurmak, harcamalarında gelirini aşmamak.
Ayakları geri geri gitmek deyiminin anlamı: Bir yere istemeyerek, gönülsüzce gitmek.
Ayasofya`da dilenip Sultanahmet`te sadaka vermek: Kendisi başkasının yardımına muhtaçken, gösteriş için başkasına yardım etmek.
Ayıkla pirincin taşını deyiminin anlamı: Bir işin karışık, zor, içinden çıkılması güç olduğunu anlatmak için kullanılır.
Bu sayfada a ile başlayan deyimlerin anlamları, Türk deyimleri ve anlamları, deyimlerin manaları, a harfi ile başlayan deyimlerin açıklamaları, a ile başlayan deyimler ve açıklamaları bulunmaktadır.