Göğü Yere İndirelim Özeti Göğü Yere İndirelim Özet Kısa

Bu yazıda Göğü Yere İndirelim Kitabı Özeti, Göğü Yere İndirelim Özet, Göğü Yere İndirelim romanı özeti, Göğü Yere İndirelim Kitabı bulunmaktadır.

Göğü Yere İndirelim Kitabının Bölümleri

• “Gökyüzü ve Alaca Kuş”,
• “Yolculuk”,
• “Doğanın İnsanla Mücadelesi”,
• “Yaşamak Üzerine”,
• “Sevginin Gücü”,
• “Eve Yolculuk”

Ğöğü Yere İndirelim Özeti

Kitabın kahramanı Deniz odasında asılı duran gökyüzü tablosuna bakarken hikaye başlar. Deniz gökyüzünün neden mavi olduğunu düşünürdü. Babasına göre gökyüzü, kendi yansımasını izleyebilmek için her sabah kendini maviye boyarmış. Bir gün uzunca bir duvarın denizi ortadan ikiye ayırdığını fark edince duvarı nasıl yıkabileceğini düşünmüş. Çareyi bir alaca kuşla kendini özdeşleştirerek kanatlanmış ve yükseklere uçmaya çabalamış. Yükseldikçe duvar daha küçük görünmeye başlamış. Derken duvar görünmez olmuş. Gururla ” Buradaki işim bitti. Yıkılacak yeni duvarlar bulabilmek için artık uzaklara uçmalıyım.”
Deniz, şımarık, sorumsuz, bencil ve evin tek çocuğu idi. Yaramazlık yaptığı için tembel olduğu düşünülse bile aksine çok zeki bir çocuktu. Algılaması yüksek, konuşması yetişkin gibiydi. Sınıf birincisi idi. Ancak yaramazlıkların sonu, şikayetlerin ardı gelmiyordu. Anne Aslı ile baba İlker  bu konuda yardım alabilmek için özel bir danışmanlık merkezine getirdiler Deniz’i. Sonunda yetkili Bahar hanıma bir sürü dert ve şikayeti aktardılar. Okul idaresi onu okuldan atmak istiyordu.
Bahar hanım daha sonra Deniz ile başbaşa görüştü. Deniz odadan mutlu çıktı. Tekrar ebeveynler içeri alındı. Bahar hanım Deniz’in hızlı bir değişime ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. Onlara bir öğrenci değişim programından bahsetti. Deniz bir süre yurtdışında eğitimine devam edecekti. Bu sayede hem okuldan atılmayacak hem de değişim için uygun bir ortam bulabilecekti.
Programa göre iki ülkeden birer öğrenci karşılıklı olarak yer değiştirecek. Birbirlerinin aileleri ile birlikte iki ay geçireceklerdi. Kura çekildi ve Deniz Afrika’da kabile yaşamı süren bir ülkedeki öğrenci ile eşleşti.

YOLCULUK
Uçak yükseldikçe Deniz alaca kuş gibi her şeyin küçüldüğünü izliyordu. Yere inince onu siyah bir adam bekliyordu. O da oğlunu Türkiye’ye gönderen Afrikalı bir veli idi. Yani oğlu, Deniz’in yerine iki ay Türkiye’de kendi ailesiyle kalacaktı. Adı Basalito idi. Angola’ya gelmiş, buradan Kongo’ya geçeceklerdi.
Basalito Deniz’e yaşamlarından bahsederek, bir arabayla yolculuğa başladılar. Bir süre sonra arabayı bir yere bırakıp kalan yolu yürüdüler. Deniz ormanın sesinden ürküyordu. Bir antilop Deniz’e saldıracak olunca Basalito onu avladı.
Sonunda kabilenin yaşadığı yere geldiler. Deniz çok şaşkındı. Basalito onu kabilenin reisi ile tanıştırdı. Reis Mobuto da az biraz Türkçe konuşabiliyordu.

DOĞANIN İNSANLA MÜCADELESİ
Basalito sabah uyandığında Deniz’e sordu. Kabileyle ilgili sana anlattıklarımı tek kelimeyle nasıl özetlersin?
Deniz cevap verdi: Paylaşmak.
Basalito Deniz’e yerel hasır bir etek verdi ama Deniz’in onu giymesi pek mümkün görünmüyordu. Sonra avcılar avdan dönünce başlayan şenliği gören Deniz kendini yalnız hissetti. Hasır eteği giyip şenliğe katıldı. Siyah çocukların kendine tuhaf baktığını görünce onlara kendini kanıtlaması gerektiğini öğrendi.
Okulun ilk günü öğretmen Shiwa çocukları ormana götürdü. Deniz en arkadaydi. Orada Deniz öğrencilere ‘Evlat’ olarak tanıttı. Çocuklar ona kendisini kanıtlaması için fırsat vermek istemiyorlardı.
Sonunda bu fırsatı yakaladı Deniz. Çocukların lideri Nsofwa ile bir düelloya tutuştular. Tabi Nsofwa kazandı.
Ardından top oynadılar. Deniz de katılmak istedi ama izin vermedi Nsofwa. Henüz kendini kanitlamamış olan Musa’yı kaleye geçirdiler. Musa çok gol yeyince onunla dalga geçtiler. İlk gün ders bitince ormanlar evimiz şarkısını soyleyerek eve döndüler.
Gelirken yolda kabile resinin kızı Mariate’ yıl gördü Deniz. Tuhaf hisler oluşmuştu içinde.

YAŞAMAK ÜZERİNE
Aslı ve eşi İlker tartışıyordu. Dört gündür Deniz’den haber alamıyorlardı.  Aslı eve gelen Afrikalı çocuktan şikayetciydi. Çocuğun kendi yaşam tarzlarına uymamasına sinirleniyordu.
Afrika’da ise zaman su gibi akıyordu. Ancak bir gün şehirli insanlar iş makinaları ile ağaç kesmeye gelmişlerdi. Köyün erkekleri onlarla mücadele ettiler. Onları kovdular ama bir kısmı yaralandı. En ağır yaralı ise Mariate’nin babası kabile reisi Mabuto idi.
Kabile meclisi toplandı.  Basalito ve öğretmen Shiwa konuşmalar yaptılar. Sehirli insanların siyah insanların arasında fazlasıyla dikkat çeken Deniz’e zarar vereceklerinden endişe ediyorlardı.  Sonra saldırıların devamı gelmedi.
Basalito ve Deniz Mobuto ya ilaç almak için şehre gittiler.  Çarşıya vardılar. Çok tenha idi. İlacı alıp döndüler. Çocuklar avlanma dersi için hazırlık yapıyorlardı. Çok heyecan vericiydi ama Deniz için korkutucuydu da. Av eğlenceli ve bereketli geçti. Mobuto öldü.  Herkes yas içindeydi. Sonradan Basalito reis olarak seçildi.

SEVGİNİN GÜCÜ
Öğretmen Shiwa Bantu kabilesinin çocukları ile bir maç ayarlanmıştı. Nsofwa sadece kendi adamlarını takıma seçmişti.  Mbutiler ilk on dakikada dört gol yediler. Bir oyuncu da sakatlanınca Nsofwa beklenmedik bir şekilde Deniz’i oyuna çağırdı. Deniz beş gol atmış ve beş- dört maçın kazanılmasını sağlamıştı. Böylece kendini kanıtlamış oldu. Musa henüz kendini kanitlamamış olsa da Deniz’in onu bırakmaya niyeti yoktu. Öğretmen öğrencileri okulda toplamıştı. Mariate Deniz ile merhabalaştı. Onu tebrik etti.
…
Shiwa nihayet yılda bir kez yapılan erkekliğe adım atma töreninin zamanı geldiğini söyledi. Burada çocukların kendini kabileye ve doğaya kanıtlaması gerekiyordu.
Tören başladı.
Nsofwa, Musa ve Deniz aynı gruba düşseler de Nsofwa onları beklemeden hızlanmıştı.  Bazı sınavlardan sonra. İz sürerek ırmağa ulaşmaları gerekiyordu. Sisli bir yerde  Deniz Musa’yı takip edememiş, kaybolmuştu. Bir leopar saldırısına uğramak üzere iken Musa yetişti ve onu kurtardı. Sonra yardım isteyen birini duydular. Nsofwa bir çukura düşmüştü. Ona yardım etmeden devam ettiler. Şehirli insanlar ile karşılaştılar. Nsofwa’nın kurtarılması gerektiğini düşünüp geri döndüler. Ancak Nsofwa yerinde yoktu. Durumu kabileye haber vermeliydi. Şehirli insanlar Mbutili çocukları yakalamışlardı. Nsofwa da onlardan biriydi. Çocuklara kabilelerinin yaşadığı yeri gösterirlerse kendilerine zarar vermeyeceklerini söylüyorlardı.  Deniz ve Musa bir süre mücadele ettikten sonra yakalandılar. Mbutiler ve Bantu kabilesi çocuklara yetişti ve onları kurtardı. Musa da kendini kanıtlamıştı.
….
Şenlik başlamıştı. Deniz’in gitme vakti gelmişti. Buruktu. Gideceğini hiç düsünmemişti. Birlikte gökkuşağını izlediler.
Mariate bir kolye yapmıştı Deniz e. Musa çok üzgündü.

EVE YOLCULUK
Deniz eve döndü. Stadyumda bir şenlik vardı. Okul müdürü, öğretmenler, veliler hep tedirgindi. Deniz bir yolunu bulup kürsüye çıktı. Belediye başkanının konuşmasının ardından mikrofonu aldı. Herkes çok korkmuştu. Deniz’in yine bir haylazlık peşinde olduğunu düşündüklerinden endişeliydiler. Deniz kürsüde paylaşmak, sevgi, hoşgörü üzerine büyük alkış alan bir konuşma yaptı.

Göğü Yere İndirelim yazarı: Özgür Balpınar
Göğü Yere İndirelim konusu – Göğü Yere İndirelim kitabı konusu: Barış, dostluk, paylaşmak, sevgi, hoşgörü üzerine
Göğü Yere İndirelim konusu ve ana fikri, Göğü Yere İndirelim ana düşüncesi: Her çocuk özeldir. Yeter ki uygun ortam oluşturalım.
Göğü Yere İndirelim sayfa sayısı: 152
Göğü Yere İndirelim yayınevi: Genç Timaş
Kitap etkileyici, sürükleyici, bir solukta okuyabileceğiniz türdendir.
Özgür Balpınar’ın eserleri:

• Canım Arkadaşım
• Düşler Atlası
• Yeryüzünün Kalbi
• Göğü Yere İndirelim

Bu yazıda Özgür Balpınar Göğü Yere İndirelim Özeti, Özgür Balpınar Göğü Yere İndirelim kitap Özeti, Göğü Yere İndirelim hakkında her şey, Göğü Yere İndirelim yeni özet, Göğü Yere İndirelim ile ilgili bilgiler, Ortaokul öğrencilerinin okuyabileceği kitap özetleri, Ortaokul öğrencilerinin okuması gereken bir kitap özeti, 5678. Sınıf Ortaokul öğrencilerinin okuyabileceği kitap özetleri, 5678. Sınıf Ortaokul öğrencilerinin okuması gereken bir kitap özeti bulunmaktadır.