Nasreddin Hoca Kaybolan Heybe Fıkrası
KAYBOLAN HEYBE
Hoca günün birinde bir köye konuk olur;
Yerleşir bir hana, köy alanında.
Epey de eşyası vardır yanında.
İkinci günü heybesi yok olur.
Hoca koparır yaygarayı hemen.
Gâvur malı değil, Hoca’nın malı!
Der ki: Heybem mutlaka bulunmalı.
Yoksa bilirim yapacağımı ben.
– Aman Hocam, derler, hele dur biraz.
Hoca’ysa bir türlü meram anlamaz.
Keser, atar: – Ben onu bunu bilmem...
Heybem… ille de heybem.
Alır mı bir korku handakileri;
Tararlar yükü, ahırı, kileri.
Aramadık yer kalmaz.
Hoca’ysa haykırmada avaz avaz:
– Heybem çıkmalı hemen;
Yoksa bilirim yapacağımı ben.
Köylülerin hepsi can kaygusunda…
Ama bulunur heybe en sonunda.
Gürültü de kesilir.
O zaman bir köylü Hoca’ya gelir, der ki:
– Hocam, demin bar bar bağırdın;
Heyben bulunmasaydı ne yapardın?
Hoca tuhaf tuhaf bakar adama:
– Ne yapardım ha! Ben mi ne yapardım?
Evde bir kilim var babadan kalma,
Onu bozdurup bir heybe yapardım.
Kaybolan Heybe Nasreddin Hoca
Bu yazıda Nasreddin Hoca Kaybolan Heybe Fıkrası, nasrettin hocanın heybe fıkrası, kaybolan heybe fıkrası, Kaybolan Heybe Nasreddin Hoca fıkrası bulunmaktadır.