Tevazu İle İlgili Bir Hikaye
Tevazuyla İlgili Hikaye, tevazu ile ilgili hikayeler, tevazu ile ilgili kısa hikayeler, tevazu ile ilgili kısa hikaye, tevazu ile ilgili hikaye kısaca
Derenin Suyu Hep Aynı Yere Akar
Anadolu’nun küçük bir köyünde şirin bir köy okulu varmış. Okulun dördüncü sınıf öğrencileri arasında dersler konusunda ciddi bir rekabet varmış. Genelde sınıfın en yüksek notlarını Kamil alıyormuş. Köyün zenginlerinden Hasan Ağanın oğlu olan Kamil, aldığı yüksek notlarla hem babasının gözüne girip ondan istediği kadar harçlık koparıyor hem de köyde çaka satıyormuş.
Sınıfta Kamil’e rakip olacak tek kişi Ahmet’miş ama o da ne notlarıyla başkasına hava atacak kadar bencil, ne de kendisinden harçlık bekleyecek zengin bir babaya sahipmiş. Ahmet’in babası köyün değirmeninde kıt kanaat geçinecek bir ücretle çalışıyormuş.
Dördüncü sınıf öğretmeni Necla Hanım tüm öğrencilerini çok seviyormuş. Hepsinin çok başarılı ve sorumluluk sahibi insanlar olarak yetişmesi için elinden gelen tüm gayreti gösteriyormuş. Bir taraftan da her yıl okulda geleneksel hale gelen bilgi yarışması için öğrencilerini hazırlıyormuş.
Yıl sonu yaklaştıkça Kamil her zamanki gibi erkenden hava atmaya başlamış.
-Geçen yıl üçüncü sınıfların birincisi oldum bu yıl da dördüncü sınıfların birincisi olacağım diyormuş. Okulun sene sonlarında yaptığı bilgi yarışması köyde bir şeref meselesine dönüşmüştü zaten. Hasan Ağa da köyde -oğlu birinci olacak diye- yarışmadan her bahsedildiğinde kasıla kasıla konuşuyordu.
Ahmet bu yıl çok çalışıyordu. İlkokuldan mezun olmadan önce bir kez olsun yarışmadan birinci çıkmak istiyordu. Babasına ümit vermek istiyor, okuyup iyi bir meslek sahibi olunca onu daha rahat ettireceğine ikna etmek istiyordu. Bu duygularla hafta sonlarında bile sorular çözüyor, kendi kendine cevaplıyordu. Aklına takılan konuları da bir defterine yazıp hafta başında öğretmenine soruyordu.
Kamil’in yarışmaya pek bir hazırlığı olmasa da her zaman yaptığı gibi kimseyi kendisine rakip görmüyor, Ahmet’in çalıştığını görünce de;
-“Boşuna uğraşma Ahmet derenin suyu hep aynı yere akar”, diyordu.
Nihayet yarışma günü geldi. Ahmet çok heyecanlıydı. Diğer çocuklar da heyecanlıydı. Bir tek Kamil kendinden emin şekilde etrafına bakıp, bir an önce şu yarışma bitse de zaferim ilan edilse der gibi geziniyordu.
Yarışmanın birinci turunda Kamil küçük bir farkla Ahmet’in önündeydi. Hasan Ağa şimdiden bazı köylülerin tebriklerini kabul etmeye başlamıştı. Yarışmanın ikinci turu Kamil için oldukça zor geçiyordu. Kamil soruları yanlış cevapladıkça Hasan Ağanın gözleri büyüyordu.
Ahmet öne geçmişti. Babası, Ahmet’in doğru cevaplarıyla doğruluyor, hep mahcup şekilde yere bakan yüzü sanki ilk kez güneşi görür gibi aydınlanıyordu. Yarışma sonuçları açıklandı. Ahmet dördüncü sınıfların birincisi olmuştu. Ahmet’in babası ve annesi ne yapacaklarını bilmez halde oğullarına bir sarılıp bir öpüyorlardı.
Hasan ağa hızla evin yolunu tutmuştu. Kamil onun yanında, babasına yetişmek için neredeyse bir yürüyüp, bir koşuyordu.
25/05/2015
Mustafa HAYIRLI